İskender Büyük, Antik Makedonya Krallığı'nın kralı ve tarihin en büyük askeri dehalarından biri olarak kabul edilen liderdir. MÖ 356'da doğmuş ve MÖ 323'te Babil'de hayatını kaybetmiştir. Ölümü, antik dünyada büyük bir şok etkisi yaratmış ve ardında sayısız tartışma ve spekülasyon bırakmıştır.
İskender Büyük, MÖ 10 veya 11 Haziran 323'te, Babil'de (günümüz Irak'ında) henüz 32 yaşındayken ölmüştür. Ölümünden kısa bir süre önce hastalandığı bilinmektedir.
İskender'in ölüm nedeni kesin olarak bilinmemektedir ve tarih boyunca çeşitli teoriler öne sürülmüştür:
Sıtma: Dönemin koşulları göz önüne alındığında, sıtma yaygın bir hastalık olduğu için İskender'in sıtmaya yakalanmış olabileceği düşünülmektedir. Babil ve çevresi, sıtma vektörleri olan sivrisinekler için uygun bir ortam sunmaktaydı.
Tifo: Tifo, kontamine su veya gıda yoluyla bulaşan bir bakteriyel enfeksiyondur. İskender'in ordusunun ve çevresindeki yaşam koşullarının hijyenik olmaması nedeniyle tifo da olası bir neden olarak kabul edilmiştir.
Batı Nil Virüsü: Modern araştırmalar, Batı Nil Virüsü'nün (WNV) İskender'in ölümüne yol açmış olabileceğini öne sürmektedir. WNV, sivrisinekler aracılığıyla bulaşan bir virüstür ve nörolojik semptomlara neden olabilir.
Pankreatit: Aşırı alkol tüketimiyle tetiklenen pankreatit de İskender'in ölüm nedenleri arasında sayılmaktadır. İskender'in alkole düşkünlüğü bilinmektedir.
Zehirlenme: İskender'in zehirlenerek öldürüldüğü teorisi de yaygın olarak tartışılmıştır. Özellikle Aristoteles veya Cassander gibi siyasi rakipleri tarafından zehirlenmiş olabileceği iddiaları bulunmaktadır. Ancak, bu iddiaları destekleyecek kesin bir kanıt bulunmamaktadır.
Guillain-Barré Sendromu (GBS): Bazı bilim insanları, İskender'in semptomlarının Guillain-Barré Sendromu ile daha uyumlu olduğunu savunmaktadır. GBS, bağışıklık sisteminin sinirlere saldırması sonucu ortaya çıkan nadir bir otoimmün hastalıktır ve felce neden olabilir.
İskender'in ani ölümü, kurduğu geniş imparatorluk için büyük bir krize neden olmuştur. Zira İskender'in net bir varisi yoktu. Bu durum, imparatorluğun generalleri arasında Diadochi Savaşları olarak bilinen bir dizi iç savaşa yol açmıştır. Bu savaşlar sonucunda imparatorluk, Ptolemaios Krallığı, Seleukos İmparatorluğu ve Antigonos Hanedanlığı gibi çeşitli krallıklara bölünmüştür.
İskender'in ölümü, sadece siyasi ve askeri sonuçlar doğurmakla kalmamış, aynı zamanda kültürel ve felsefi bir etki de yaratmıştır. Ölümünden sonra İskender, bir efsane figürü haline gelmiş ve antik dünyada çeşitli mitlere konu olmuştur. Onun hayatı ve başarıları, yüzyıllar boyunca sanat, edebiyat ve felsefede ilham kaynağı olmaya devam etmiştir.